Makaleler

Seminer ve Eğitim ile ilgili duyuru ve makaleler.

19 Ocak 2014, Pazar

Aile Danışmanı Psikolog Emel Ay Ankara Duru TV’de Ailenizin Danışmanı adlı programa canlı konuğu olarak katılmıştır.

Ergenlik

1-Ergenlik dönemini nasıl tanımlayabiliriz?
Ergenlik, çocuklukla erişkinlik arasında yer alan ,gelişme, ruhsal olgunlaşma ve yetişkin yaşama hazırlığın gerçekleştiği bir psikososyal duraktır.

2- Ergenlik döneminin kökeni nedir?
Tümüyle biyolojik kökenli olan bu dönemin önemli psikolojik sonuçları vardır. Yani ergenlik psikososyal bir gelişme basamağıdır.
3- Ergenlik ne zaman başlar ,ne kadar sürer?
Genellikle 9-11 yaşlarında başlar, 19-21 yaşına kadar devam eder,tamamlanır.

4-Ergelik döneminde bireyin yaşadığı en önemli değişiklikler nelerdir?
Bu dönemdeki hızlı biyolojik değişiklikler ergene iki önemli özellik kazandırır.
Birincisi:Cinsel üremeyi sağlayan cinsel olgunlaşma,
İkincisi: Anne baba tarafından korunma ve bakılma gerekliliğini azaltan fiziksel büyüme ve kendi kendine bakabilme gücü,yani temel amaç anne- babadan ayrılarak bağımsızlığın kazanılması,karşı cinsle ilişkilerin sağlıklı kurulabilmesidir.

5- Bu dönemde ergen öncesinde sahip olmadığı hangi becerileri kazanır?
– Beden imgesi kabullenilir.
– Cinsel kimlik rolü belirlenir, kabullenilir.
– Özerklik yani ebeynden bağımsızlaşma
– Bir yetişkin kimliği edinme
– Üretken bir birey olmaya hazırlanma
– Yaratıcılık,sevme ,anlamlı amaçlar ve değerler kazanır.

6- Ergenlik dönemi her birey için standart bir süreç varmıdır, Yoksa ergenlik döneminde bireysel farklılıklar varmıdır?
Ergenlik biyolojik değişkenler evrenseldir.Ancak bu değişkliklere verilen Psikolojik v sosyal yanıtlar evrensel değildir.Bireyden bireye farklılık gösteririr.

7- Ergenlik döneminin kendi içinde evreleri varmıdır? Bu dönemde belirleyen karateristik özellikleri nelerdir?
– Erken ergenlik (10-13) Bu dönemin temel işlevi çocukluk rolünün terk edilmesidir. Ruhsal gelişim açısından hayatın beklide en sorunlu dönemidir.Bu dönemde ebeveynlere geliştirilmiş uyumlu duygusal yapı değişir.Bu dönemde ergen aile aktivitelerine daha az katılır. Anne baba yargıları değersizleşir.
– Orta Ergenlik Dönemi(14-16)yaş Güçlü akran bağlarının geliştiği dönemdir. Anne babadan uzaklaşma eğilimi vardır.Akran gruplar arasında duygusal bağlar gelişir.
– Geç Ergenlik (Yaş aralığı nedir, varmıdır? )
Erişkin davranışlarının görüldüğü evrenseldir. Bu dönemde cinsel kimlik oturur. Cinsel çatışmalar yerini mesleksel ve toplumla ilgili sorunlara bırakır.
8-Bu dönemde ergenin otoriteyle arası nasıldır?
Bireyin tanıştığı ilk otorite figürü ailesidr/ebeveyndir.
Bu dönemin başında zoraki olarak kabuledilen ebeveyn otoritesi sorgulanmaya başlar.

9-Bu dönemde ebeveyn tutumları nasıl olmalıdır?
Anne-baba özellikle kendi ergenlik dönemlerindeki ruh hallerini hatırlamaya çalışmalıdırlar. Bunu gerçekşeştirebildiklerinde çocuklarını daha kolay anlayabileceler,empati kurabileceklerdir.
Bu dönemde özellikle anne-baba tutumları ortak kararlarla şekillenmeli,tutarkılık ve karlılık ilkesinden uzaklaşılmamalıdır.

10- Ergenin bu dönemde davranış özellikleri nelerdir?
Ergen bu dönemde tutarsız ve çelişkilerle doludur.
Anne-babaya karşı çift yönlü zıt duygular besleyebilir.Sevgi,kızgınlık ve öfke bir aradadır. Sözel salırganlıkların artması olağanır.
Şiddet eğilimi artar.
Negatif,karamsar ve dürtüseldir.
Soumlulukları reddeder.
Depresyon eğilimi artar.
Kişiler arası dengeyi bulması zorlaşı.
Kendi eleştiriya kapalıyka ,özellikle aile bireylerini kolaylıkla eleştirir.
Bu dönemde mualif olma davranışları sıklıkla görülür.

11- Bu dömende yaşana aile içi çatışmaların temelinde neler vardır?
Bu dönemde çoğunlukla ana-baba ergenin kendi değer yargı sistemleri içinde kalmasını beklerler.Kimlik arayışı içinde olan birey ise ‘farkı’ olmaya çabalar.İki taraf arasında ki bu karşıtlık ‘ Kuşak Çatışmasını’ oluşturur.

12- Evdeki başka hangi faktörler bu çatışmayı artırır?
Evdeki cezalandırıcı onur kırıcı ,soğuk ve uzlaşmadan uzak tutumlar da bu çatışmayı artırır.

13- Peki bu dönemde ebeveyn nasıl bir yaklaşım içinde olmalıdır?
Fiziksel-ruhsal baskının ve zorlamanın olabildiğince kullanılmadığı ilişki biçimi uygulanmalıdır.
Anne-baba ergeni ,sabırla dinleyebilmeli,onu anlamaya çalışabilmeli,kararsız kaldığı durumlarda ,kendine zaman tanıyabilmelidir. Ani ve sert tutumlardan kati suretle kaçınılmalıdır.
Esneklik gösteren daha az cezalandırıcı ,destekleyici ebeveyn tipi hep daha iyi sonuçlar elde eder. Ergenin evde birey olarak algılanması prestijinin olması aile içi ilişkileri olumlu yönde etkiler.
Evde ergenin fikrinin alınması , kararlara katılması ,önemli olduğu duygusunun yaşatılması benlik saygısınıda artırır.

ETKİLİ ÖĞRENME VE VERİMLİ ÇALIŞMA

Yaşadığımız dünyada ve dönemde bireyler daha ziyade başarı odaklı bir yaşam sürdürmektedir. Bu noktada akademik başarı büyük önem taşımaktadır. Çoğunlukla ebeveynlerin ve öğretmenlerin çocuklara ve gençlere direktifleri “çalış” kelimesiyle başlamaktadır. Ancak bu ve benzeri direktiflerin olumlu sonuç vermediği açıkça ortadadır. Çünkü etkili öğrenmenin gerçekleşebilmesi için göz önünde bulundurlulması gereken bazı önemli noktalar ve yöntemler vardır. Bu yazımda söz konusu noktalara ve yöntemlere değineceğim.
Öğrenme, tekrarlayarak veya deneyim yoluyla davranışlarda veya düşüncelerde oluşan devamlı değişikliktir.Doğumla başlar, yaşamın sonuna dek sürer. Öğrenmenin etkili yani uzun süreli olmasını sağlayan bazı kavramlar vardır. Aşağıda bu kavramların tanımları ve bunlara dair anahtar öneriler özetlenmiştir.
·         Yöntem: Öğrenmenin gerçekleşmesi için izlenecek yoldur. Öğrenci kendine uygun çalışma yöntemlerini uygulayarak başarıya ulaşabilir.
·         Hafıza: Organizmanın geçmiş bir olayı kaydetmesidir. Öğrenmenin uzantısı olup bir bilgi öğrenildiği anda işe karışır. Başarıda hafızanın da rolü büyüktür. Bir bilginin hatırlanması için hafızanın üç aşamadan geçmesi gerekir. Birinci aşama kayıt etmedir. Hatırlamadan önce algılama devreye girer. Bilginin hatırlanması için mutlaka kodlanması gerekir. İkinci aşama depolama (muhafaza), üçüncü aşama ise depolanan bilginin geri getirilmesi, yani kullanımdır. Hafıza 3 çeşittir:
1.       Duygusal hafıza: Duyu organlarından gelen bilginin alındığı hafızadır. Hafızada 1-5 sn durur.
2.       Kısa süreli hafıza: İnsanın sürekli etkinlik gösteren hafızasıdır.
3.       Uzun süreli hafıza: Kapasitesi sınırsızdır. Ancak edinilen bilgilerin bu sisteme yerleştirilmesiyle, bilgilerin seçilmesi, kullanılması kolaylaşır.
·         Verimlilik: Verimlilikte esas, birim çalışma zamanı ve emeğe karşılık en fazla öğrenmeyi gerçekleştirmektir. Verimli çalışmayı etkileyen faktörler şunlardır:
1.       Amaca Yönelik Çalışma: Verimi artırıp, başarıyı yakalamada dikkat edilecek en önemli noktalardan biri çalışmaların amaca yönelik olmasıdır. Yani öncelikle amacın belirlenmesi gerekmektedir.
2.       Planlama: Verimli olmak, ancak planlı çalışma ile mümkündür. Öğrencinin çalışma planını yaparken kendi kapasitesinin farkında olması, bireysel farklılıklardan kaynaklanan süre ve şekli değiştirebilmektedir. Bir öğrenci planlı olmaktan şunları anlamalıdır:
a.       Mevcut olanaklarını belirleyerek bunları nasıl kullanacağını önceden tasarlamak.
b.      Hangi derse ne kadar çalışacağını belirlemek.
c.       Çalışmasına olumsuz etki edecek faktörleri tesbit edip, bunlar için önceden önlem almak.
3.       Çalışma Süresi: Öğrenmede önemli bir nokta da çalışma süresidir.Bu konuda da bireysel farklılıklar nedeniyle kişiler arası farklılıklar görülür. Süre tesbitinde geçerli olan prensip, bir öğrencinin baştan sona kadar dikkatini ve etkinliğini koruyarak sürdürebileceği zaman dilimini belirlemektir. Bu süre o öğrenci için en uygun çalışma süresidir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki 20-40 dakikalık seanslar halinde çalışmak verimliliği artırmaktadır. Öğrenilenler 10 dakika süreyle tekrarlanmalı ve 10 dakika dinlenilmelidir. Dinlenme sırasında öğrenci kendini ödüllendirmelidir. Maalesef bu noktada iki güçlük ortaya çıkabilir. Bunlardan biri öğrencinin kendi başına yapacağı tekrarın gereksiz gelmesi, diğeri ise 10 dakikalık dinlenme arasınının iç disiplini zayıf olan öğrencilerde uzamasıdır. Ancak bu güçlükler öğrencinin özgüvenini artırıcı desteklerle aşılabilinir.
4.       Çalışma ortamı: Öğrencinin çalışma ortamı verimini etkileyen önemli faktörlerdendir. Çalışma masası uygun boyut ve konumda; ışık, sıcaklık, ses ve oksijen miktarı uygun düzeyde olmalıdır.
5.       Dinlenme: Nitelikli dinlenme süresi öğrenmeyi ve verimliliği önemli ölçüde artırır.
6.       Sorumluluk almak ve aktif olmak: Dersten önce yapılan ön hazırlık, derse katılım, soru sorma, konuyu konu-parça-bütün yöntemiyle çalışılmak gibi aktiviteler de öğrenmeyi pozitif etkileyen önemli unsurlardır.
7.       Boş zaman ve sosyal aktivite: Yukarıdaki önerilerin uygulandığı bir plan içinde birey kendine ayırabileceği boş zamanlar yaratmalıdır. Bu zamanlar zevk alınan faaliyetlerle doldurulmalıdır. Derslerine düzenli devam eden, günü gününe ve planlı çalışan öğrenci, çalışmalarından daima olumlu sonuç alacaktır.
Son olarak verimli çalışma ve başarılı olmak için şu ilkelere uyulmalıdır:
1.       Çalışmaya konuyu öğrenmek için başlayın.
2.       Dikkatinizi çalıştığınız konu üzerinde toplayın.
3.       Zihnen ve bedenen yorgun iseniz yazı işlerinizi yapmayı tercih edin.
4.       Çalışma saatlerinizi mutlaka planlayın.
5.       Çalıştığınız konuyu öğrenmek için aktif olun.
6.       Yardımcı kaynaklardan yararlanın.
7.       Bir konuyu öğrenmeden başka bir konuya geçmeyin.
8.       Çalışmalarda tekrarın önemli bir unsur olduğunu unutmayın.
aydinlatma-metinleri

Aydınlatma Metinleri

Danışan Aydınlatma Metni KVKK Başvuru Formu Kişisel Verilerin İşlenmesi ve İmha Politikası Özel Nitelikli Kişisel …

emel-ay-2

Merkezimiz

Merkezimiz Ankara'nın birçok semtinden tek vasıtayla ulaşılabilecek bir konumdadır. Fotoğraflarımıza erişmek için …

emel-ay-psikolog

Kurucumuz

Emel AY Uzman Aile Danışmanı Psikolog 1978 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümünü …